MUSTAFA ÇULCU – METOĞLU BAŞARILIYDI

Beşiktaş savunma merkezinde Paulista’nın sakatlığından sonra ıstıraplar yaşanıyordu. Emirhan tam istenilen düzeye geliyordu ki o da sakatlandı. Son iki maçta Tayyip-Uduokhai ikilisi oynuyor. Bu birliktelik oyuna ısınamadan 39. saniyede merkezden golü yedi. Eyüpspor da Ahmed Kutucu’nun gidişinden sonra onun misyonunu pasörlüğü Emre yapıyor. Gol de olduğu üzere Beşiktaş savunma gerisine attığı toplarla durum buldular.

Beşiktaş yediği şok golün akabinde çabuk toparlandı. Rakip merkez savunmanın ardına taban koşular ve paslarla net konumlar buldu. Berke ve direklere karşın Rafa Silva’dan bir gol, bir asistle devreyi önde kapattılar. Beşiktaş, Konya maçında rakip ceza alanında 18 kere topla buluşmuştu, bu maçta 23 kere buluşarak dönemin en güzel istatistiğini yakaladı.

Her iki kadro üç puanı istediği için tempolu, durum zenginliği olan, keyifli bir birinci yarı seyrettik. Saha tabanı ağırlaşınca Solskjaer yanlışsız bir atılım ile İmmobile’nin yerine Semih’i aldı. Bunun da semeresini golle gördü. Rafa Silva, dört mevsim lastik gibi! Güneş, yağmur, kar, çamur demiyor yola devam ediyor hem de zincirsiz. Beşiktaş klas ayakları ile galibiyeti hak eden taraftı.

Hakem Muhammet Ali Metoğlu, 3 hafta ortadan sonra Süper Lig vazifesi aldı. Oyuncuların yalnızca futbol oynama isteği içinde olmaları hakemin işini kolaylaştırdı. O da oyunu bozmadı. Oyuncular hakeme güvendi hakem oyuna ve oyunculara saygılıydı. Zahmetli konum yoktu. Gerçek kartlar gösterdi. Maçı muvaffakiyet ile yönetti.

SİNAN VARDAR – SERİYE BAĞLADI

İstanbul’da ağır kar yağışının olduğu bir gün diye yazıya başlamayı düşünüyordum, lakin daha cümleyi kuramadan savunma gerisine atılan pasta Tayfur topu ağlara gönderdi. Beşiktaş’ta savunma sınırı neredeyse her maç değişiyor ve bu maçta da savunma ardına atılan her top tehlike yarattı. Erken gole karşın maça tesirli başladık. Geçen yazımda da söylemiştim, bu direkler daima bizi mi buluyor? Birinci 20 dakikada iki sefer direğe takıldık.

Skoru geç olmadan eşitlemek kıymetliydi. Skor ne olursa olsun, birinci 20 dakikaya güzel başladık. Golden sonra da oyuna hakim olan bir Beşiktaş izledik. Herhalde bu dönem hamle manasında en âlâ başlangıçlarından biri. Birinci 30 dakikada gol beklentisi 1.78 ancak Beşiktaş’ın da istatistiklerin de hesaplayamadığı tek şey: İmmobile! Dönem başından beri kaçırdıkların sayılmıyor artık, ne vakit atmayı düşünüyorsun?

Beşiktaş, baskılı oyununun mükafatını uzatma dakikalarında gelen golle aldı. Bu sefer Rafa asist yaptı, bitiren ise Rashica oldu. Gol mükemmel bir vakitte geldi. İkinci yarıya Solskjaer, İmmobile yerine Semih değişikliğiyle başladı. Son derece gerçek bir ataktı. Beşiktaş, ikinci yarıya da güzel başladı ve Semih Kılıçsoy olağanüstü bir bitiricilikle farkı ikiye çıkardı. İmmobile birinci yarıda atsa, bu skor çok daha erken yakalanabilirdi.

Maç nispeten düzgün bir tabanda oynanıyor fakat Murat lidere bir çağrım var: Bu bilet fiyatları çok yüksek! Beşiktaş taraftarı da haklı olarak maçı protesto etti. Devre ortasında transfer edilen iki genç futbolcu ve Hekimoğlu da artık alanda olmalı. Gelecek yılın hazırlığını yapmak lazım. İmmobile ve Chamberlain seneye olmayacak. O vakit bu maçlarda gençlere daha fazla yer vermek gerekiyor. Beşiktaş’ın fizik kondisyonunu beğendim, gözle görülür formda artmış.

TURGAY DEMİR – SEKİZİNCİ HARİKA!

Futbolu bu türlü havalarda oynatacaksın ki en az koşan kaliteli ayaklar bile donmamak için kendi standartlarının üzerinde koşacaklar. Dün olduğu gibi… Maçın çabucak başında mağlup duruma düşen Beşiktaş muhtemelen grup olarak en âlâ koşu aralarından birini yapmıştır. Daima topun gerisindeydiler, alanda basmadık yer bırakmadılar…

Kartal’ın harika starı Rafa Silva oyundan çıkana kadar hiç durmadı… Geceyi aydınlatan havai fişek üzereydi. İki asist yaptı, bir gol attı, tekraren pas istasyonu olarak arkadaşlarına yanaştı, aldı, verdi. Adeta dünyanın sekizinci harikası… Onu izlemek büyük keyif. Fernandes ona keza. Kanatlardaki Rashica ve Joe Mario da öne, geriye düzgün koşular yaptılar.

İlk yarıda tam yedi net gol konumu bulan Beşiktaş yalnızca ikisini gol yapabildi… İki top direkte patlarken başkalarını İmmobile değerlendiremedi. İtalyan golcü berbat günündeydi vesselam. İşte hocalık da bu türlü durumlarda belirli oluyor; isimlerden evvel alandaki görüntüye bakacaksın ve aksaklığı hakikat tespit edip gereğini yapacaksın… Solksjaer de bunu yaptı; İmmobile’yi çıkarıp Semih’i sürdü sahaya… Hakikat atak, çabuk meyve verir, genç Semih ön tarafta son derece tesirli oldu ve golünü de attı ve aslında maçı da koparmış oldu…

Solda Masuaku, sağda Svensson işlerini âlâ yaptılar. Tayyip ve Uduokhai de o denli. Mert’i söylemeye gerek yok, Allah nazarlardan saklasın o her vakit yeterli. Eyüp ligin dişli kadrolarından. Düne kadar ligin en az gol yiyen ekibiydiler. Bu türlü bir rakibi tabir yerindeyse, tek gol dışında, konum bile vermeden rahat bir skorla yenmek kıymetli. Yeni transfer Arroyo iki sefer istediği konumda önüne top atıldı, ikisini de yeterli kovaladı, şut denemesi de hiç üzücü değildi. Bu çocukta iş var üzere.