ZEKİ UZUNDURUKAN – SONUÇ 0-0 KAZANAN GALATASARAY!

İki ekip da kaybetmemek için alana çıkınca derbiden gol sesi çıkmadı. Gözlerimizin pasını silecek bir oyun beklerken, uykudan evvel tadında bir derbi izledik. Hakem Slavko Vincic düzgün bir maç yönetti. Otoritesini hiç kaybetmedi. Kart ise kart, faul ise faul. Kimsenin gözünün yaşına bakmadı. Eyyam yapmadı, tribünlerden ve yıldız isimlerden etkilenmedi. Okan Buruk’un yenilmemek için alana çıkmasını anlayabilirim. Zira kaybetmeyince ortadaki 6 puanlık farkı koruyacaktı, o denli de oldu.

Şampiyonluk için çok büyük bir takım yatırımı yapan Fenerbahçe’nin bu maçı kazanması gerekiyordu. Zira 6 puanlık bir maçtı. Lakin Mourinho kazanmak için hiç risk almadı… Mourinho, derbiden 3 puan çıkarabilseydi tahminen de şampiyon olacaktı Fenerbahçe! Galatasaray’ı bu kadar formsuz ve düşük güçlü yakalamışsın! Elinde harikulade bir takım var ve her oyuncun çok formda!

Ama Galatasaray’a kaybetmekten korktu Mourinho… Rams Park’tan bir puan çıkardı Fenerbahçe! Korkaklar asla zafer kazanamaz! Fenerbahçe, Mourinho’nun korkak futbol anlayışının kurbanı oldu. Bu maçta santranç oynanmaz Mourinho! Okan hoca, satranç oynayabilir lakin sen kazanmak zorundasın! Galatasaray ise bu kadar formsuz takımı ile çok formda Fenerbahçe’yi durdurmayı başardı. Derbinin aslında kazananı Galatasaray oldu. Önder tekrar kaybetmedi…

Sahanın en güzeli atom karınca üzere savaşan Lemina’ydı. Sahanın her metrekaresinde, topun olduğu her yerde Lemina vardı. Defansa o kadar yardım etti ki Lemina… Abdülkerim’den de Sanchez’den de daha fazla kademeye girdi, tehlike önledi. Devre ortasında transfer yapılacaksa Lemina üzere oyuncular alınmalı… Galatasaray’ın kanayan yaralarına ilaç oldu Lemina… Fenerbahçe ismine ise Skriniar ve Yusuf dayanılmaz savaştı. Skriniar sert futbolu ile Osimhen’e göz açtırmadı.

Bu ortada derbinin birinci yarısını nasıl anlatayım bilemiyorum. Koca 45 dakikada iki kadronun da kaleyi bulan isabetli şutu yok. İki grup korneri bile yok. Oyun büsbütün ikinci bölgede oynandı. Birinci yarıda yalnızca gayret vardı. Atak zenginliği neredeyse sıfırdı. Maçın ikinci yarısında tekrar çok net bir konum izleyemedik iki grup ismine. Oğuz Aydın’ın ve Barış Alper’in kaleye giden birer ortasında kaleciler dayanılmaz birer kurtarış yaptı. Derbi ismine, 90 dakika için nefes tutulan iki konum buydu. Bana nazaran 1 puan Galatasaray’a yaradı. Fenerbahçe ise Galatasaray’a puan olarak yaklaşma fırsatını değerlendiremedi.

GÜRCAN BİLGİÇ – BERABERLİĞE OYNADILAR

İki kadronun da “anların” peşine düşmesi sürpriz olmadı. Mourinho kendi alanında kalmak yerine ön baskıyla rakibinin oyun uzunluğunu uzattı. Akıl pasları yerini uzun toplara bıraktı. Szymanski ve Fred orta sahayı kapatarak rakibi merkezden uzaklaştırdı. Sonuçta birinci yarıda tek şutta kalan, pas koridorları tıkanan Galatasaray karşısında, ustalarının “doğru kararlarını” bekleyen Fenerbahçe vardı. İhtiraslı tribünlerin tutkusuna karşılık veremeyen Galatasaray vardı alanda. Buna karşılık sağdan ve soldan yüksek toplar ile santrforlarını devreye sokmak istedi Fenerbahçe. Atak planında ceza alanına pas ile girmenin olmadığını da anladık böylelikle.

Okan Buruk’un Mertens yerine Lemina tercihi ile “mücadele” taktiği yaptı. “Yenilmemesi” gerektiğinin farkında olarak, topu aldı lakin konumlarından vazgeçti. Fenerbahçe’nin iki hamle aklı vardı; Fred ve Tadic… Dzeko ise kriz olan her bölgede pasa kendisini gösterdi. Kostic anahtar oyuncu oldu. Hem defansta, hem de atak geçişlerinde aranan isimdi. Tesirli de oynadı. Böylesine bıçak sırtı maçta iki kalecinin de itimat veren performansı da vardı.

Muslera iki, İrfan Can ise bir net atılımın sahibi oldu. İki tarafın da temel istediğini aldığı, iki yüreksiz hocanın yönettiği maçta Sloven hakem Vincic’in idaresi de bu taraftaydı. Kurt hakem grup tutumlarının farkında, kritik konumlardaki faul kararları maçın istikrarda kalmasını da sağladı. Belirli ki tembihlenmiş, her konumu “acaba beni aldatıyorlar mı?” gözüyle seyretti. Karşıt kararları vardı lakin çok tartışma olmadan maçı bitirdi. 13 hafta kaldı, heyecan devam ediyor.

LEVENT TÜZEMEN – KIRAN KIRANA

Galatasaray-Fenerbahçe derbisi, prangalı bir düelloya dönüştü. İki hoca da savunma güvenliğini ön plana çıkardı, temponun yükselmesine müsaade vermediler. G.Saray için kazanmak çok kıymetliydi, lakin kaybetmemek ortanın kapanmaması ve ikili averajı korumak ismine kıymetliydi. Futbolda kazanamıyorsan kaybetme kuralı her vakit geçerlidir.

G.Saray taraftarını kutluyorum, alana yabancı unsur atmadılar, rakibe kafayı takmayıp büsbütün kendi oyuncularını desteklediler. G.Saray idaresi, taraftarlarını taşkınlık yapmaması konusunda uyarırken maç sonu oluşabilecek iki ekip ortasındaki sataşmaları önlemek ismine eksiksiz bir güvenlik tedbiri sağlandı. Kıran kırana bir çaba izledik.

Maçın hakemi Vincic, Şampiyonlar Ligi standartlarında bir maç yönetmedi, çok fazla faulleri çaldı, ne şiş yansın ne de kebap zihniyeti ile derbiyi yönetti. G.Saray topa daha fazla hakim oldu lakin gol yollarında kâfi durumları üretemedi. Zira Osimhen kenardan tesirli ortalar alamadığı üzere atakta yalnız kaldı. Lemina G.Saray ismine maçın en güzeliydi.

Arkadaşlarını bir maestro üzere yönetti, savunmaya yardıma gelip tehlike yaratabilecek F.Bahçe ataklarını çabukluğu ile önledi. Kimi maçların öyküsü vardır. 33. defa F.Bahçe derbisine çıkan kaptan Muslera, kalesinde büyüdü üç tane net konumu önledi. Bu ortada İrfan Can Eğribayat’ı da kutluyorum o da F.Bahçe ismine kalesinde çok dikkatliydi.

Tehlike olabilecek konumları erken davranıp engelledi. G.Saray iki şampiyonluk yolunda yara almadı, elindeki avantajı devam ettirdi, bu beraberlik ekip üzerindeki gerilimi aldığı üzere Okan hoca ve öğrencilerinin önlerine daha inançlı bakmalarını sağlayacaktır.

MUSTAFA ÇULCU – ALIN SİZE YABANCI HAKEM

Fenerbahçe pusuda Galatasaray’ın yanılgı yapmasını bekliyor. Her iki kadro da kontrollüydü. Galatasaray rakip ceza alanında topla buluşmakta zorlandı. Topa daha fazla sahip lakin sonuç yok. Birinci yarı her iki kadro içinde gol beklentisi düşük korner atılmayan orta alan çabası içinde geçti. İkinci yarı bilhassa 60’tan sonra Fenerbahçe kulübe zenginliğini kullanarak oyunda daha fazla konum bulan taraftı. Her iki ekip da Muhammed Ali üzere ayak dansı yapıyor, tek yumruk hakları var vuran nakavt yapacak. Fakat o yumruk gelmedi. Berabere bitti.

55 yıl sonra ligde yabancı hakem görmekten ötürü eski bir hakem olarak çok üzüldüm. Vincic maçın birinci dakikalarında kelamlı ikazlarla oyunu denetimine aldı. Fenerbahçe’nin attığı gol öncesi Szymanski kaleci Muslera’ya faul yaptı. Gol iptali hakikat. Galatasaray’ın 33’te penaltı beklediği Osimhen- Skriniar-Yusuf konumunda devam kararı hakikat. Kaleci İrfan ile çabasında Osimhen’e çıkan sarı gerçek.

.

Bu durumda hakemin ismi Selahattin, VAR’ın ismi Ali olsaydı bu maçtan sonra hakemliği bitmişti. Vincic ve Alen olunca kimsenin sesi çıkmaz. 88’de Sallai’ye çıkardığı sarı kartta bekleyip avantaj oynatıp dönüp gösterebilirdi. Barış’ın ceza alanı kenarındaki atağında Mert yerdeki topta evvel dayanak kolu sonra da oynayan kolu ile oynuyor. Mert’e sarı kart ve frikik vermeliydi. Gösterdiği sarı kartlar hakikat. Türk hakemleri oyunu salmıyor, oynatmıyor, çok faul çalıyor diye eleştiriliyorlardı. Buyurun; seçkin kategori usta yabancı hakem Vincic, 35 faulle maçı tamamladı

EMRE BOL – G.SARAY KAZANDI!

Üç sonucun ikisinin Galatasaray’a yaradığı müsabakada Okan Buruk, geçmişi ardında bırakarak bu kere savunma yüklü bir takımla alana çıkardı takımını… Mourinho ise her zamanki oyununda ısrar etmişti. Tek anlayamadığım şey Amrabat’ın yerine Çağlar Söyüncü’yü tercih etmesi oldu. Sanırım ceza alanı içinde Osimhen’in vurması olası yüksek topları Çağlar’ın daha hakikat savunabileceğini düşündü. Hem Fenerbahçe hem de Galatasaray birinci yarıda birbirlerini tartarak, dikkatli ve risksiz oyunu tercih etti. Hazır değil diyerek Avrupa takımına yazılmayan Lemina nitekim kusursuz oynadı.

Mourinho ikinci yarı sarı kartlı Çağlar’ı çıkarıp Amrabat ve Djiku’yu alınca orta saha üstünlüğü Fenerbahçe’nin eline geçti. Oğuz Aydın bu periyotta daha çok ileri çıkmaya başladı. Dostlar sonuç olarak dağ fare doğurdu! RAMS Park’taki müsabaka berabere bitmesine rağmen bence kazanan Galatasaray oldu. Çünkü ortadaki puan farkını korudu.

Mourinho hiç risk almadan oynattığı futbol Fenerbahçe’ye gelecekte değerliye mal olacak. Bundan sonra senin kazanamadığın maçı diğer ekiplerden bekleyeceksin. Halbuki kendi işini kendin görebilirdin. Hakem Vincic olağanüstü bir idare gösterdi. Bütün hakemlerimize ders olsun. Yalnızca sarı ya da kırmızı kart göstererek otorite sağlanmaz. Şunu söyleyeyim; Galatasaray’ın fikstürü sıkıntı olmasına rağmen Fenerbahçe için şampiyonluk artık çok güç.