Spor yazarları Galatasaray – Sipay Bodrum FK maçını yorumladı!
ZEKİ UZUNDURUKAN – ‘ALTIN ÇEŞME’ TORREIRA!
Galatasaray’ın tonla gol durumuna girip maçı 2-0 kazanması, futbolun matematiği ile pek uyuşmuyor. ‘2-0 az mı?’ diyebilirsiniz. Oynanan harikulâde futbola ve girilen durumlara bakıldığında çok az! Bodrum FK kalesinde Sousa değil de öteki bir kaleci olsaydı, Galatasaray skor tabelasına çift sayı bile yazdırabilirdi.
Maç boyunca kalesinde panter çevikliğinde kurtarışlar yapan Sousa, tarihi farkı önledi. Futbol istatistikçileri, Sousa’nın kurtarış sayısını hesaplamak için yeterli bir hesap makinesine muhtaçlık duymuştur. O denli bu türlü bir performans göstermedi Sousa! Muslera’nın yerine kaleci arayışlarını sürdüren Galatasaray, Sousa’yı da listesine alsın bence!
Futbol topu dün akşam Osimhen’i pek sevmedi diyebiliriz. Galatasaray’ın uzaylı golcüsü Osimhen maç boyunca çok çalıştı, arkadaşlarına konumlar hazırladı fakat fileleri havalandıramadı. Osimhen final vuruşlarında topun kosinüsünü, sinisünü, koordinatlarını âlâ hesaplayamadı tahminen de. Tekrar de Bodrum FK savunmasına nefes bile aldırmadı Osimhen! Bu dönem Galatasaray atağının şahdamarı Osimhen! Galatasaray maça tahrip gücü çok yüksek bir futbolla başladı. Dakikalar 22’yi gösterirken, rakip kaleye atılan şut sayısı tam 14’tü.
Sarı-kırmızılılar, Yunus ile Barış ile kanatlardan rakip bekleri adeta canından bezdiren bindirmeler yaptı. Bodrum FK’nın hocası Morais, belirli ki futbolcularına ‘Buradan puan çıkarmak istiyorsak, 10 kişi ile kalemizi savunalım’ demiş. İlkel bir futbol anlayışı ile ne vakit gol yiyeceğim diye beklersin. Öbür da bir şey yapamazsın! Dün Bodrum FK da bunu yapabildi.
Maç, başlangıç anından bitiş anına kadar karınca ile filin savaşı üzereydi. Galatasaray, aslanlar üzere kükredi rakibi karşısında. Galatasaraylı oyuncular alanda, 12. adam tribünde tam bir gövde gösterisi yaptı. Tribünler sarı-kırmızılı çiçek bahçesi üzereydi. Alanda harika bir futbol, tribünlerde uzay ekibi coşkusu… Galatasaray, dün bir öbür büyük güç gösterisi ile şampiyonluk yürüyüşünü sürdürdü.
35 milyon Galatasaray taraftarı ile uzay ekibinin oyuncuları, 25. şampiyonluğa sonuna kadar inandıklarını Bodrum FK maçında bir defa daha gösterdiler. Galatasaray dün akşam, suda sönmeyen akşam güneşi üzereydi. Dün gece Rams Park’ta yeni bir destanın ayak izleri vardı. Aslanların başı yıldızlarda, ayakları samanyolundaydı… Galatasaray, Bodrum karşısında gözleri şampiyonluktan öbür hiçbir şey görmeyen futbolcular topluluğu üzereydi.
İlk kere bir maçta Muslera’ya hiç iş düşmedi. Torreira, mükemmel golünün dışında rakip kaleye füzeler gönderdi. Yunus Akgün atom karınca üzereydi. Davinson Sanchez’in golünün asistini yaptı. Barış Alper Yılmaz, grubun oksijen tüpü üzereydi. Alanda tekrar yeteneğini bile solladı… Galibiyete tutku ile bağlı olan oyuncuların gözlerini bile bağlasanız, o maçı yeniden kazanırlar. Galatasaray bu türlü bir kadroya dönüştü! Maç sonundaki sevinç görülmeye bedeldi. Tribündeki Galatasaraylılar ile alandaki sarı-kırmızılı aslanların kutlamaları, Rams Park’a ve Kemerburgaz’a baharı getirdi.
LEVENT TÜZEMEN – FARKI KAÇIRDI
Bu dönem G.Saray’ın bu kadar çok konuma girdiği bir lig maçı görmedim. Şayet durumları durdursaydık, ‘ne oldu’ diye sorsaydık hepimiz ‘gol oldu’ karşılığını verirdik. Birinci yarı tek taraflı bir oyun oldu, Bodrum grubu adeta kalesinin önüne tır çekmişti. Buna karşın Torreira, Lemina, Osimhen, Sara, Barış hepsi net durumlara girdiler… Ya kaleciye takıldılar ya top direkten döndü. Kimi vuruşların beceriksizliği yüzünden goller kaçtı.
Özellikle sahanın en kısa boylusu Torreira’nın 29’da baş ile attığı gol harikaydı. Bodrumlu oyuncular büsbütün gol yememek üzerine koşullanmışlardı G.Saray’ın yapacağı yanlışları kovaladılar. Son haftalarda Torreira’yı atakta çok fazla gol atarken görüyoruz. Bu verimliliğinin temelinde Sara-Torreira ve Lemina üçlüsünün oynamasının büyük hissesi var. Lemina’nın defansif istikameti güçlü olunca Torreira da kendini daha fazla ön plana atabiliyor. Barış Alper’e Allah her şeyi vermiş; fizik, güç, hız, hırs…
Bunlar hoş özellikler ancak Barış’ın oyun aklını geliştirmesi, daha çabuk pas vermesi ve daha değerlisi gol vuruşları konusunda özel egzersizler yapması gerekiyor. Osimhen sahanın çok çalışkanıydı ancak gol atma konusunda çok şansızdı. Hırsı, çalışkanlığı G.Saray’ın hamle zenginliği yaşamasını sağladı.
Hakem Mehmet Türkmen, Barış’a geriden yapılan penaltıyı görmedi, VAR’a da yayıncı kuruluş kâfi ispatı vermedi. Fakat Sara’nın durumunda çaldığı penaltı kusurluydu, Türkmen’in penaltıyı çalmadan evvel konumun bitmesini beklemesi gerekirdi. Topla buluşan Osimhen kaleci ile karşı karşıya kaldı, golü atacaktı. FIFA kokartlı hakemin bu türlü kusur yapmaması lazım. G.Saray katı savunma yapan Bodrum’u skor farkını kaçırarak yendi ve şampiyonluk yarışındaki hafta sayısını beşe indirdi.
MUSTAFA ÇULCU – TÜRKMEN ÇOK KÖTÜ
Galatasaray tüm gücüyle rakip alanda harikulade bir baskıyla tek kale bir maç oynadı. Bodrum ülkü takımıyla alanda ve yalnızca kalabalık savunma yaptı. Ajeti ve Herelle, 1.85’lik Osimhen’i denetim etmekle uğraşırken, 1.66’lık Torreira’yı unuttular ve o kalabalığın içinden baş golü yediler. Lemina orta alanı tek başına kapatıyor. Sara ve Torreira’ya ön bölgeye dayanak için yürek güç veriyor.
Galatasaray rakip kaleyi maç boyunca sağlı sollu ortalar merkezden kombinasyonlarla ablukaya aldı galibiyet için her şeyi yaptı. Son vuruşlarda biraz daha kalite ve maharet olsa fark çok büyürdü. FIFA hakemi Mehmet Türkmen, tekrar konumların içinde topun ve oyuncuların önünde kalıyor. Top çarpmasın diye eğiliyor tuhaf alanlara gereksiz koşular yapıyor yer almayı bilmiyor. Her kritik durumda eli kulağında, özgüvenden mahrum VAR’a bağımlı hakemlik yapıyor.
Barış Alper-Ajeti konumunda devam kararı hakikat lakin eli tekrar kulağındaydı. Gerideki Ajeti’nin ayağı yerde hareket yapmıyor, Barış adım attığında takılıyor. Sara-Ahmet durumunda topa Ahmet net vurdu ve topun tarafı değişti. Duruma çok yakın ve önü açık olan hakem Türkmen, futbolun temel müdahalelerini ve durum tahlil kriterlerini bilmediği için skandal bir penaltı kararı verdi!
Bıraksa Osimhen tahminen gol yapacak. VAR müdahalesi geldi OFR de izledi gerçek kararla penaltı iptal, hakem atışı ile oyun başladı. Galatasaray 76. dakikada penaltı bekledi lakin o durumdan penaltı çıkmaz. Bu Mehmet Türkmen için Mourinho, “İyi hakem” demiş beğenmişti ya… Mourinho’nun teknik yöneticiliğine lafım yok tartışamam lakin hakemden anlamadığı kesin. Majör kararlarda isabet oranı ve yanlışsız karar yetisi çok makus. Zati maçlarda majör kararları çıkarırsak herkes hakemlik yapabilir…
REHA KAPSAL – KALDI 5 MAÇ!
Bunu Galatasaray karşısında da denemek istediler, bu fikir ile alana çıktılar. Natürel ki sarıkırmızılıların vereceği reaksiyon maçın gidişatını ve skorunu belirleyecekti. Birinci yarı toplu ve topsuz baskı yapıp oyunu denetim eden Galatasaray, hareketli oyunda bulamadığı golü bu türlü kapanan kadrolara en büyük silah olan duran toptan buldu.
Bu golle öne geçerek rakibin oyun tertibin bozdu. Rakibini daha fazla risk almaya yönlendirdi. Maçın daha rahat geçmesi için de ikinci golü bulmaları kâfi olacaktı. Gerçekten çok net; Torreira ve Osimhen’le iki gol kaçırarak tahminen de maçın fişini çok erkenden çekme fırsatını değerlendiremedi Galatasaray…
İkinci yarının birinci yarıdan hiç farkı yoktu. Oyunu domine eden, tüm ikinci topları kazanan, karşı presi yeterli yapan, sarı-kırmızılar geriye koşmayıp, rakip alanda üst bölgede atak devamlılığını sağladılar… Maçın bitmesi için de tek yapılacak iş; ikinci golü bulmaktı. Ancak bir şeyi hesaplayamadılar Top istemiyooo… Canı vardır topun… Kaleci Sousa nerdeyse hayatının maçını oynadı. Fakat geç de olsa hak ettiği ikinci golü bulup baştan sona üstün oynadığı maçı kazandı. Galatasaray’da geri sayım başladı. Bir maçlık kredisi olduğunu düşünürsek, geriye şampiyon olmak için kalan 5 maçı kazanması kâfi olacak.
