Spor yazarları Fenerbahçe – Bellona Kayserispor maçını yorumladı!
EMRE BOL – BİTTİ…
Her şeyi geçtim; 2 aydır maç yapmayan Carlos’u bir anda birinci 11’de oynatmanın ne manası var? Yenilen birinci golde ofsaytı bozuyor, ikinci golde ise yalnızca topu izliyor! Tam 9 eksikle Kadıköy’e gelen Kayserispor karşısında şampiyonluğu hak eden bir Fenerbahçe var mıydı Allah aşkına?
Kaleci Bilal’in olmayacak yanılgısıyla atılan gol olmasa bomboş bir birinci yarı izledik. Mourinho’nun dönem başı planıydı Maximin üzerinden atak yapmak… Son haftalarda yeniden eski taktiğine geri döndü. Gökhan’ın uzun müddet başa baş uğraş etmesine karşın topu her ayağına aldığında tesirli oldu. İkinci yarı kulübenin gücünü kullandı Jose Mourinho…
Kayseri grubu geriye yaslanınca topuyla tüfeğiyle saldırdı sarı-lacivertliler… Bu anlarda çokça konuma girilmesine rağmen beklenen üstünlük golü penaltıdan geldi. Mourinho’nun galip gelmek için bütün riskleri alması Fenerbahçe’nin orta alanını büsbütün düşürdü. Buna ne hakkı var? İstikrarlı bir kadroyla alana çıkıp şimdi birinci yarıda galibiyeti alabilirdi.
Elindeki kadroyu Mourinho kadar “kullanamayan” diğer bir teknik yönetici yoktur herhalde. Kayserispor’a helal olsun. 15-16 yaşında çocuklarla Fenerbahçe’yi şampiyonluktan ettiler. Aslında bu kadronun şampiyon olma ihtimali var mıydı?
GÜRCAN BİLGİÇ – İSTİFA MEKTUBU
Ne maç derler ya… Kendi içindeki öyküsü değişik olan bir müsabaka seyrettik. Cezalıları-sakatları ve düşme çizgisindeki kritik durumuyla Kadıköy’e gelen Kayserispor’un fevkalade direncini ve inadını geçemedi Fenerbahçe. Bu 90 dakika tüm dönemin kıssası haline geldi.
Yarışı evvel bitirdiler, sonra “Devam” dediler. Uzatma dakikalarında da teslim oldular. Aslında tüm dönemin özeti üzere oldu. Öne geçilip kaybedilen puanlar silsilesi var ve bu maçların hepsinin ortak noktası topu rakibe verip geri çekilmek. Her maçın hesabını verebilir Mourinho ancak bu müsabakada “İstifa mektubunu” imzalamalı.
Fenerbahçe kalesine toplam gelen top sayısı 4 ya da 5. Şayet bundan rakip üç gol çıkartıyorsa senin de defans kurgun “Sarsak” demektir. Zira daha evvel de yaşadın bunları. Daima birebir şeyi yapıp farklı sonuç bekledin. Eline her türlü, her oyunu oynayan, yetenek olarak çok önde oyunculardan oluşan bir takım olmasına karşın, bunun hakkını vermek yerine performans getirisinin peşine düştü.
Bu şampiyonluk yarışında her maç finaldi. Münasebetiyle yok rakip evvel oynamış, puan farkını açmış, oyuna baskı gelmiş üzere şikayetler de geçersiz. Rakibin önde, yakalayacaksan; kazanacaksın. Düne kadar hesaplar Galatasaray’ın puan kaybedeceği maçlar üzerine yapılıyordu. Bu kayıptan sonra ne taraftarını ne de oyuncu kümesini şampiyon olacağına inandırabilirsin. Dayanılmaz bir kadroyu anlamsız tahlillerle ve geçersiz bir oyun anlayışı ile heba eden özel bir var. Şayet lakabı üzereyse o mektubu Ali Koç’un önüne koyar.
MUSTAFA ÇULCU – HALA EKSİKLERİ VAR
FIFA hakemi Oğuzhan Çakır, maça dandik iki üç faul düdükleri ile başladı. Futbolun doğal temaslarını çözme konusunda fauller dertli. Denetimsiz girişleri münasebetiyle 10’da Skriniar’a ve 35’te Nurettin’e mutlak göstermediği sarılar var.
Maçın kıymetli anı 42’de ceza alanı içinde Jeanvier’in Skriniar’ı formasından çekip kısmen itmesi var. Korner öncesi yaşanan bu konumda tespit ettiğim kadarıyla top şimdi oyuna girmemişti. Penaltı olmaz ancak Jeanvier’e sarı göstermeliydi. İkili çabaları çözmede külfetler yaşayınca oyun kızıştı.
58’de Dzeko’nun şutunda Jeanvier’in sol koluna gelen topta, kol kapalı genişleme yok. 59’da kaleci Bilal topa vuruyor, Mert altta kalıyor temas kaçınılmaz. Her iki durumda penaltı yok. Devam kararları yanlışsız. Asla büyük kararları alanda veremeyen Oğuzhan Çakır, beni yanıltmadı.
72’de Gökhan’ın sol eli-kolu açık. Genişleyerek oynadığı için konumu çözemedi, açık penaltıyı veremedi! VAR çağırdı. OFR’den yanlışsız kararla penaltı geldi. Mobinglere karşı tedbir alamıyor. Yer alma konusunda eksikleri devam ediyor. Hakemi olgunlaştırmadan, çabuklaştırılmış. FIFA kokartı takmanın ne derece kusurlu olduğunun yegane göstergesi.
