Usta yazardan Fenerbahçe-Feyenoord maçını değerlendirdi: “Kadıköy ruhu”
MUSTAFA ÇULCU – AYARLARINA DÖNMÜŞ
Fenerbahçe’nin birinci maçın ikinci yarısında başlattığı yüksek tempo, iştahla, baskılı ve coşkulu futbolu, akşam birinci dakikadan itibaren oynayınca; Feyenoord neye uğradığını şaşırdı. Sol kanadı kullandıkça çok tesirli oldular, konumlar buldular. Önde baskı her durumda yapılan pres, bu isteğe dileğe can dayanamazdı ki o denli de oldu. Brown’un beraberlik golü sonrası ekran bir an Feyenoord’lu Lotomba’yı gösterdi, yüzündeki tabir ”Biz buradan çıkamayız, tıp bileti alamayız” diyordu ve gelen goller bunu gösterdi. Yedikleri üçüncü golden sonra çok risk aldılar, çok yüklendiler lakin Fenerbahçe, göz kamaştıran akıl dolu futbolu ve farklı galibiyetiyle tipi geçmeyi bildi. Lakin son düdüğe kadar konsantrasyon düşmemeli.
İstvan Kovacs, 41 yaşında ve çok âlâ mesleğe sahip üst seviye bir hakem. Geçen dönem yönettiği Şampiyonlar Ligi finali ile ayakları yerden kesilmişti. Sonrasında Dünya Kulüpler Kupası’nda yönettiği PSG-A.Madrid maçında 2 VAR müdahalesi yedi ve hakemlik egosuyla A.Madrid’li Lenglet’yi çift sarı karttan ihraç edince Collina kendisini bir maçla Amerika’dan konuta gönderdi.
Bu akşam gördük ki Kovacs eski fabrika ayarlarına dönmüş. Maçta son derece önemli, dikkatli, sakin ve kararlıydı. En-Nesyri’nin golü çıplak gözle değil üzere gözükse de VAR’dan ofsayt çıktı. Teknolojiye ve deneyimli VAR hakemi İtalyan Daniel Chiffi’ye güvenmek zorundayız. Kaleci İrfan Can’ın topu eline aldığı durumun öncesinde Ueda’nın eline gelen topta hakem düdük çalmadı, seken top Amrabat’a geldi o da oyunu oynattı. İrfan Can kusurluydu. Kart olmaz hür vuruş kâfi. Fred’e yaptığı centilmenlik dışı aksiyonda Borges’e çıkan sarı kâfi, kırmızı olmaz.
En-Nesyri’nin golü çıplak gözle değil üzere gözükse de VAR’dan ofsayt çıktı. Teknolojiye ve deneyimli VAR hakemi İtalyan Daniel Chiffi’ye güvenmek zorundayız. Kaleci İrfan Can’ın topu eline aldığı durumun öncesinde Ueda’nın eline gelen topta hakem düdük çalmadı, seken top Amrabat’a geldi o da oyunu oynattı. İrfan Can kusurluydu. Kart olmaz özgür vuruş kâfi. Fred’e yaptığı centilmenlik dışı aksiyonda Borges’e çıkan sarı kâfi, kırmızı olmaz.
GÜRCAN BİLGİÇ – KADIKÖY RUHU
Değişim ile başlamak, taraftarın – topluluğun üstündeki “umutsuzluk” bulutlarını dağıtmaları gerekiyordu. Kanısına maça gidenlere, “Bitmeden protesto yapmayın” davetleri vardı. Yani; bitince yapabilirsiniz. Oyun, uğraş yahut futbolun cilveleri umurunda değil kimsenin… Ya yenip; çeşidi geçecekler, ya da tribünlerin öfkesini yaşayacaklar. Bu baskının üstüne bir de “garip” gol eklendi. Fenerbahçe atak ederken, sahipsiz topu eliyle düzeltti kaleci İrcan Can… Hakem düdük çalmamış, ayağıyla da çok rahat denetim edebilirdi. Lakin dedik ya, maça değil arenaya çıkmışlardı. Kimsenin aklı başında değil.
Devreyi 2-1 bitiren gollerle birlikte maç “güvenli alana” geldi. Tribün mırıldanmaları, “Bu kadro yapar” fikrine kavuştu. Sinerji alana da yansıdı, uygun başladılar ikinci yarıya. Fred’in değme forvetleri kıskandıran plasesiyle, ikinci maç başladı. Artık çeşit Fenerbahçe’deydi, ancak top Feyenord’da…
Mourinho’nun ekibi çekildi kendi alanına, verdi konumları rakiplere. Birinci goldeki büyük yanlışını düzeltti, iki net konumu engelledi. Tartışılan Symanski, Archie Brown ile birlikte maçın kahramanları oldular. Gollere imzalarını koydu. En Nesyri hükmetti forvete. John Duran nasıl bir güç ve sürat olduğunu gösterdi. Talisca buz üzere oynadı, alandaki panik havasını bitirdi. Her şeylerini verdiler alanda, istediklerini de beş golle aldılar. Bu türlü bir “son düdük”, bu türlü bir ustalar geçiti, bu türlü bir inanmışlık ve dayanışma. Kadıköy eski günlerdeki üzereydi, tuttuğunu koparan…
EMRE BOL – İŞTE BU!
Maça ateş üzere başladı Fenerbahçe… İnanılmaz ön alan baskısıyla Feyenoordlu oyuncuların birinci müsabakada olduğu üzere pas yapmalarını engelledi. Uzun bir ortadan sonra bu türlü istekli bir Fenerbahçe izlememiştim. Maçı bir arada takip ettiğim Ekol Tv Spor müdürü Onur Yıldız’ın, “ilk yarı ne çabuk bitti” demesi müsabakanın ne kadar tempolu oynandığının göstergesi… Semedo’nun gelişi kadronun kalitesine yüzde yüz katkı yapmış. Sahiden farklı düzeyde bir oyuncu.
Maçın birinci yarısında Fenerbahçe’nin her atağında onun tesiri oldu. En- Nesryri’de kusursuz bir dönem başlangıcı yaptı. Duran’la bir arada âlâ ikili oldular. Mourinho’nun bundan sonra çift santrfor işini daha önemli düşünmesi gerekiyor. Fenerbahçe öylesine insanüstü pres yaptı ki; birinci birlikte oynayan Feyenoord savunması şaşkına döndü.
Böyle bir gecede olumsuz bir şey yazmak istemezdim lakin kaleci İrfan Can’ın durduk yere topa cezası dışında elle dokunmasına çok kızdım. En sevmediğim şey hakemliğe soyunan futbolculardır. Bunu vakit zaman ofsayt durumlarında da yapıyorlar. Bırak kararı hakem versin. Sana ne oluyor? Tabi İrfan Can’ın hakkını da verelim. İki tane karşı karşıya durumda kritik kurtarışlar yaptı. Harika bir oyunla Feyenoord’u kapı dışına attık. Artık sıra Benfica’da… Fenerbahçe’nin gerçek kalibresini o müsabakada daha net göreceğiz. Dün geceki gayretin birebirini alana yansıtabilirlerse Şampiyonlar Ligi müziğini 17 yıl sonra tekrar dinlemek işten bile değil.
