Spor yazarları Fenerbahçe – Benfica maçını değerlendirdi
EMRE BOL – HANGİSİ?
Fenerbahçe’nin başında ikinci yılına giren Mourinho’nun ekibi hala bu kadar kopuk, bir türlü saha içi tertibini yapamayan olmasına tahammül edemiyorum. Buna rağmen Benfica saha içerisinde inanılmaz organize bir ekip. Karşıt toplarla Fenerbahçe’nin ayarını bozdular. Kerem Aktürkoğlu’nun birinci 11’de alana çıkması bence onu olumsuz etkiledi. Büyük ihtimalle bir hafta sonra formasını giyeceği ekibe karşı oynamak kolay olmasa gerek. Oyundan çıkana kadar hiç varlık gösteremedi. İkinci yarı daha aklı başında bir Fenerbahçe vardı alanda. Bilhassa Brown ve Semedo kanat bindirmeleriyle tesirli oldu.
Benfica’nın 10 kişi kalmasının akabinde Portekiz’e avantajlı skoru bulmamız gerekiyordu. Çünkü orada çok sert bir atmosfer bizi bekliyor. Fenerbahçe’nin Talisca dışında kreatif oyuncusu yok. Koşan, uğraş eden çok, şapkadan tavşan çıkaran yok. İnanın rakibi bu türlü yakalamışken en az 2 farklı skoru bulabilirdik. Son periyotlarda bilhassa Mourinholu vakitlerde gol beklentisi oranının düşüklüğünden inanılmaz rahatsızım. Eksik rakibe karşı bu kadar az konuma girmek olmaz. Şunu net olarak söyleyeyim; Benfica daha uygun olmasına rağmen elenmeyecek bir kadro değil. 17 yıl sonra Şampiyonlar Ligi’ne gitmek değerli lakin sanki Avrupa Ligi bize daha uygun. Boşa kürek çekip sonunda kazanamayacağın bir kulvar mı yoksa tarihin en kolay kadrolarının olduğu kulvar mı? Bu sorunun karşılığını siz verin.
GÜRCAN BİLGİÇ – YALNIZCA MÜCADELE
Maç öncesi basın toplantılarında teknik yöneticileri dinleyenler ve anlayanlar için sürprizler barındıran maç olmadı. İki Portekizli de rakibin ne kadar tehlikeli olduğundan bahsediyordu. İkili seriyi düşündüğünüzde “aman bir tatsızlık çıkmasın” kararının, maçın stratejisi olacağını anlamamak imkansızdı. Kadıköy yeniden maçı oynadı. Feyenoord müsabakası sonrası Lider Ali Koç, “Fabrika ayarlarımıza geri döndük” demişti tribünleri tanım ederken. İnanan ve isteyen “taraftarlar” yerlerinde ve üstlerine düşeni sonuna kadar yapmakta kararlıydı. Buna karşılık vermesi gereken sahadakilerdi elbette.
Benfica’nın tek sürprizi Kerem Aktürkoğlu oldu. Transfer masasındaki oyuncuyu alana sürdüler. Beraberliğin uygun sonuç olduğu bir maçta rakip tribünleri de “iki ortada, bir derede” bıraktılar. Az kurnazlık değil bu. 71’de Benfica 10 kişi kaldı. Öncesinde Talisca atağını yapmıştı Mourinho, sonrasında Oğuz Aydın ile bir atılım daha yaptı ve Fred’i de rakip ceza alanı etrafına gönderdi. Rakibi ittiler, Talisca ile tesirli olmaya, durumlar bulmaya başladılar. Yarım metre ile En Nesry’nin golü ofsayta takıldı. Maçın kendi kıssasında “Bize gol atamazsınız” diyordu Fenerbahçe, bu sefer “kazanabiliriz” diye bildiri atmaya başladılar.
Sürece bakarsak, başından sonuna kadar Benfica’nın istediği üzere bir süreç oynandı. Mourinho kendi klasiğini bozmadı, gayesi kazanmak yerine “kaybetmemek” olarak belirlemişti; o da istediğini aldı. Lisbon’da Luz Stadı’ndaki atmosferde yeniden birebir direnç ile oynayacaklar. Amrabat yeniden her ayağına gelen topu kalecisine kullanacak. Yeniden topu rakibe bırakıp, kapanacak; “O anı” bekleyecekler. Sonuç; rövanşa gidecekleri futbol değil, harikulade bir gayret bekliyor.
REHA KAPSAL – YÜZDESİ!
Kadıköy’de taraftarın oluşturduğu atmosfer harika… Tek gaye bu iki ayaklı Benfica maçını geçip Şampiyonlar Ligi’ne katılmak.
Fenerbahçe’nin futbolcu özelliklerine nazaran oyun planı ve tertibi olmalı.
Geçen sene daha yetenekli, topu ayağında tutan bir atak sınırı vardı. Bu sene ise kadro olarak atletizmi daha yüksek bir imgesi var. Sarı-lacivertliler için referans alacağımız oyun; Kadıköy’de 5-2 biten Feyenoord maçı. Temel bu cinsin geçilmesinin şifresi orada gizli. Birinci yarı top ayağında ve rakipteyken oyunu denetim edemeyen sarı-lacivertliler durum üretemedi.
Bu kadar eksikten yanlışsız çıkmaz.
İki santrfor birbirini hiç tamamlamıyor. Fenerbahçe’nin en temel sorunlarından biri grubun uzunluğu çok uzun ve enine de çok geniş alanda oynuyorlar. Ayrıyeten hamle ve savunma istikrarını istenilen düzeyin çok altına çekiyor.
Yeni transfer Semedo oyun ve konum bilgisi çok düzgün. Archie Brown dinamik ve çalışkan. İşin tuhafı iki kenar oyuncuları, bekler yüksekte oynamıyorlar, ekibin kenar ataklarını olumsuz istikamette etkiliyor.
Fenerbahçe’nin en külfetli bölgesi orta alanı… Buradaki denklem uygun değil. Üç oyuncu birbirini tamamlamıyor. Bu düzeyler için yetersiz. En kısa müddette 3-4 transfer kadronun geneli ve kalitesini artırmak için elzem görünüyor. Bu Benfica’yı gördükten sonra ikinci maçta elbette Fenerbahçe’nin talihi var.
Bunun (yüzdesi)ne gerekli dersleri Jose Mourinho aldı mı, ne tahlil üretecek, en kıymetli sorular sanırım bunlar olmalı.
3-4-1-2 sevdasından vazgeçmeli.
Şayet 3’lü oynayacaksa 3-5-2 yahut 3-4-3 olmalı.
MUSTAFA ÇULCU – HAKEM ZORLANDI!
Ekonomisi ve itibarı çok kıymetli olan tıbbın birinci ayağı tam bir sistem, taktik, strateji ve sabır maçı oldu. Fenerbahçe hamleye kalktığında orta alanda obruk üzere büyük boşluk kalıyor.
Skriniar ile En-Nesyri ortası grup uzunluğu çok uzuyor. Amrabat, Fred, Szymanski rakip kaleye topu istenildiği üzere taşıyamıyorlar. Birinci şut lakin 34’te Oosterwolde’den geldi. Duran bu maçta toptan daha çok hakemle oynayıp bir de sarı görünce yerini Talisca’ya bıraktı. Rakip 10 kişi kalınca sayısal üstünlük Fenerbahçe’ye geçmesine karşın galibiyet gelmedi.
Alman hakem Daniel Siebert, 42 yaşında seçkin kategori hakem.
Geçen dönem UEFA’da 12 maç yönetti. Bu dönem 2. maçı. UEFA bu cinste 7 maçın tamamına seçkin kategori hakemi atayarak futbol iktisadına verdiği kıymeti ve değeri gösteriyor. Benfica maça taktik faulleri ile başladı. 13’te Fred rakip ceza alanında Florentino’ya takıldı düştü, penaltı yok devam hakikat. 21’de Berrenechea’ya çıkan hakikat sarı kartta Benfica 6 faul, Fenerbahçe ise yalnızca 1 faul yapmıştı.
Dedic, 37’de Brown’a yeniden taktik faul yaptı ancak sarı çıkmadı.
Ceza alanı içinde topsuz alanda Otamendi ile el-kol karşılıklı itişen Duran, kendini yere bıraktı penaltı yok. Devam kararı yanlışsız. Nihayet, daima faullü oynayan ve oyunu bozan Rios’a 63’te, Florentino’ya da 69’da sarı kartlar çıktı. Daha evvelce çıkması gereken kartlar layıkıyla çıkınca Florentino 71’de Talisca’ya sarılıp umut vaat eden atağını kesti, ikinci ihtardan kırmızıyı gördü.
İptal edilen golde En-Nesyri ofsayt. Çok temaslı ve faullü oynanan maçı Siebert, 34 faul, 8 sarı, bir sarıdan kırmızı ile tamamladı. Son 20 dakikada hakem maçı denetim etmekte çok zorlandı.
