Trendyol Harika Lig’in 25. haftasında iki ezeli rakip Galatasaray ile Fenerbahçe kozlarını paylaştı.

İki kadro, şampiyonluk yarışını yakından ilgilendiren uğraştan golsüz beraberlikle ayrılarak puanları paylaştı.

Sarı-kırmızılılar bu sonuçla puanını 64’e yükseltirken, sarı-lacivertliler puanını 58’e çıkardı.

Usta müellif Ahmet Çakar, Galatasaray-Fenerbahçe derbisini Sabah Gazetesi’ndeki köşesinde kıymetlendirdi. İşte o yazı…

AHMET ÇAKAR-SONUCA TESİR ETMEDİ!

Kazananın çıkmadığı, futbolun olmadığı, önlemlerin ve denetimin ön planda olduğu bir maç izledik. Mourinho haklı olarak evvel kaybetmeyeyim dedi. Alışılmış kadro savunmasını çok güzel kurdu ve Galatasaray’a neredeyse tek durum vermedi.

Özellikle birtakım oyuncular standartlarının altındaydılar. Mesela Tadic, mesela Dzeko, mesela Fred… Çıkana kadar Çağlar ve maç uzunluğu Yusuf’u çok başarılı buldum.

Galatasaray’ın ise Lemina dışında çok da yeterli oynayan oyuncusu yoktu. Anlaşılan o ki Okan Buruk da evvel kaybetmeyeyim, haftalardır kolay gol yeme kâbusunu tekrar yaşamayalım niyetindeydi. O denli ki daha evvel birçok kolay hatta köy ekibi diye tanımlayacağımız gruplardan o denli goller yedi ki dün gece yeseydi bunun telafisi çok güç olacaktı.

Sonuçta kazanan çıkmadı. 6 puanlık fark devam ediyor, üstelik ikili averaj da büsbütün Galatasaray lehine. Birtakım futbolcuların ya da pek çok ismin hayal kırıklığı olduğunu söyleyebiliriz. Bunların başında da Osimhen ve En-Nesyri geliyor. Son haftalarda daima gol atan bu oyuncular, dün gece neredeyse duruma giremediler.

Gelelim hakeme… Sonuca tesiri yok. Ancak berbat maç yönetti. Yanlış fauller, kestiği avantajlar, vermediği elle oynamalara baktığımızda bu düzey için fazlaca kusurlu.

Fenerbahçe’nin birinci yarıda iptal edilen golünde Szymanski’nin Muslera’ya faulü var. Karar gerçek. Çabucak akabinde Osimhen, Fenerbahçe ceza alanı içinde yerde kaldı. Galatasaray penaltı bekledi lakin bu türlü kolay bir penaltı olmaz.

Yine Oğuz topu çıkartırken topa vurduğu esnada top eline çarptı. Penaltıyla uzaktan yakından alakası olamaz. Zira topa vurup uzaklaştırmaya çalışan Oğuz, herhalde kendi uzaklaştırdığı topu elle kesecek hali yok.