Fenerbahçe Başkanı Sadettin Saran’dan Dursun Özbek açıklaması!

-F.Bahçe yıllardır şampiyonluk hasreti çekiyor. Sizce neden müddet bu kadar uzadı?

Dış etkenler elbette var lakin en büyük düşüncemiz içimizdeki problemler. Bu yüzden birlik ve beraberliği bir türlü tam manasıyla sağlayamadık. İrtibatta sıkıntılarımız var, futbol aklımızda sorun var, karar sistemimizde sorun var. Bunlar düzeldiğinde şampiyonluk resen gelecektir. Üstelik yalnızca medyadaki kimi şahıslar değil, geçmişte bu toplulukta kıymetli misyonlar üstlenmiş lakin bugün duruma nazaran konum alan şahıslar de Fenerbahçe’ye büyük ziyan veriyor. Bu durum dış etkenlerden bile tehlikeli. Benim dönemimde kimse ‘Ben lider olmak istiyorum’ demekten çekinmeyecek. Lider olmak isteyenlerin önünü açacağım. Hakikaten Fenerbahçe’yi düşünen, her şartta onun uygun olmasını diler.

Muhalefette de olsa kulübün muvaffakiyetini istemek zorundadır. Gerçek Fenerbahçelilik budur. ‘Fenerbahçe berbat olsun da biz konum alalım’ anlayışıyla bu topluluk bir yere gidemez. Taraftarımızın da bu tıp şahıslara prim vermemesi gerekir. Seçimde kelam verdiğim üzere tüzük değişikliğiyle, şampiyon olamayan liderin misyon mühletini 3 yılla sınırlayacağız. Bizim için aslında mühlet 3 yıl değil, 1.5 yıl. Şayet şampiyon olamazsak bir daha aday olmayacağım. Bu değişiklikle Fenerbahçe bir daha 27 yıl boyunca iki kişi ortasında gidip gelmeyecek. Geçmişe takılıp kalmayacağız. Artık ileriye bakma vakti. Gerçek planlama, güçlü takım mühendisliği ve topluluk birlikteliğiyle bu zinciri kıracağız.

-Şampiyonluk kupasını eski liderler Aziz Yıldırım ve Ali Koç ile birlikte kaldırmak istediğinizi söylediniz. Bu çatışmaları geride bırakıp yeni periyot için bir uzlaşma daveti mı?

Birlik, beraberlik, kardeşlik ve sevgi olmadan şampiyonluk imkânsız. Bizim topluluğumuzun da uzun yıllardır birlik ve beraberlik problemi var. Fenerbahçe tarihinde az görülmüş bir seçim kampanyası yürüttük. Bizim tarafımızdan hiç sataşma olmadı. Bunu da bilerek yaptık. Çünkü seçimi kazanmaktan çok, birlik ve beraberliğe ziyan gelmesin istedik. Başkanlık müddetim boyunca da buna ziyan gelmesin diye ihtimamlı davranacağım. Eski liderlerimiz Aziz Yıldırım ve Ali Koç için stadımızın erdem tribününde iki koltuk her vakit onlar için ayrılmış olacak. Onları ağırlamaktan büyük onur duyacağız. Üç liderin yan yana maç izlediğini düşünsenize, bundan daha düzgün bir birliktelik iletisi olabilir mi? Dış etkenler, rakipler deniyor lakin bence topluluk olarak bize en çok ziyan veren Fenerbahçe sevgisi altında kendi menfaatleri uğruna hareket edenlerdir.

Seçim sürecinde benimle ilgili birçok temelsiz sav gündeme getirilmeye çalışıldı. Bu tezleri gündeme getirmeye çalışanlar da topluluğumuzun içinden gelen beşerler. Benim için evvel ‘aday olamaz’ dediler, sonra ‘çekilecek’ dediler, sonra ‘seçilmez’ dediler, sonra ‘mazbatayı alamayacak’ dediler. Artık de ‘kayyum gelecek’ diyorlar. Lakin bu da gerçek dışı. ‘Kayyum gelecek’ laflarını da topluluğumuzdan birtakım isimler bilerek çıkardı. En üzücüsü ne biliyor musunuz? Tüm bunları yapanlar da güya Fenerbahçeliler.

Güç neredeyse oraya giden, omurgasız beşerler. Bir de çıkıp ‘maaş ödeyemez’ dediler. Bu tipler en çok kadroya ziyan veriyor. Bunlar yalnızca kendi çıkarları için bunu yapıyorlar. Bana yakın olmadıkları için bunu yapıyorlar, zati böyleleri bana yakın olamazlar. Tüm bu laflar oyunculara ziyan verdi. Futbolculara ‘çekilmedik, kayyum gelmedi, maaş ödeyebildik bakın’ dedim. Futbolcuların ne kadar etkilendiklerini görünce, bu lafları çıkaran omurgasızlara çok kızıyorum. Topluluğumuzdan bu türlü omurgasızları uzaklaştırmak için elimden geleni yapacağım.

-Ali Koç, ezeli rakibiniz G.Saray’ın Başkanı Dursun Özbek ile sık sık tansiyon yaşıyordu. Dursun Özbek sizi arayıp tebrik etti. Galatasaray Başkanı ile yeni bir sayfa mı açacaksınız?

Bütün liderler arayıp, beni tebrik etti. Fakat birinci arayıp tebrik eden Dursun Özbek oldu. Dursun Bey ile çok yapan bir konuşma yaptık. Ben spordan gelen bir beşerim, ulusal bir atlet babasıyım birebir vakitte. Sporun ve atletin ruhundan anlarım, hengame etmek için hengame etmem. Hengame ediyormuş üzere de görünmem istemem. Fenerbahçemizin haklarını tabi ki sonuna kadar koruyacağım lakin bu yolda popülist adımlar atmayacağım.

Ama şunu herkes bilsin: Bizim için temel olan uygun niyet temennileri değil, alandaki adalet ve somut icraatlardır. Elbette yapan yaklaşımları değerli buluruz fakat Fenerbahçe’nin hakkı kelam konusu olduğunda tek ölçümüz kararlılıktır. Rahatsızlıklarımızı lisana getiririz, baktık çok üstümüze gelirlerse o vakit Fenerbahçe’yi korumak ismine ne yapılması gerekiyorsa onu yaparım, gerektiğinde o masada en sert formda durmasını da bilirim.

-Ali Koç periyodunda hem TFF hem de MHK ile tansiyon içindeydi. Sizin başkanlığınızda bu tansiyona son verecek misiniz?

Her kademedeki Fenerbahçelileri harekete geçireceğiz. Kulübümüzün haklarını, ben, sen, o demeden, birlikte koruyacağız. Bu uğraş yalnızca liderin değil, tüm F.Bahçe ailesinin sorumluluğudur. Biz barış istiyoruz, zira huzurun olduğu yerde muvaffakiyet gelir. Lakin herkes şunu bilsin ki barış istiyorsan savaşa da hazır olman gerekiyor. Hakkımızı savunurken geri adım atmayacağız. Çatışmacı bir lider olmayacağım. Lakin bu hakkımızı savunmayacağımız manasına gelmez. Uzlaşmacı, diyaloğa açık, kararlı bir yöneticilik anlayışını hayata geçireceğim. Fenerbahçe’nin menfaatleri kelam konusu olduğunda masada da, alanda da dik duracağız.

-F.Bahçe üzere büyük bir topluluğa lider olmak nasıl bir his?

Büyük bir gurur ve onur. 5 yaşımdayken hangi grubu tuttuğumu sordular, “Babam hangi kadrosu tutuyor?” dedim. ‘Fenerbahçe’ deyince ‘Ben de Fenerbahçeliyim’ dedim. Cemil Turan, Alpaslan Eradlı üzere isimler de benim içimdeki Fenerbahçe aşkımı büyüttü. Ben sporcuyum, spor bursuyla okumaya Amerika’ya gittim. Yaptığım işlerin bir kısmı da spor endüstrisindeydi, bu alanda da Avrupa’nın en büyük firmalarından biri olduk. Bir müddet sonra Aziz Yıldırım beni idareye davet etti. O periyotta de lider olmak istediğime emin oldum.

-Son 2 maçtaki başarısız sonuç bu çıkan laflar yüzünden mi oldu sizce?

Takımın bu süreçten etkilendiği açık. Seçim atmosferi ve kimi söylentiler oyuncuların moralini bozmuş olabilir. ‘Maaşları veremezler’ söylentisi mesela, futbolcuları çok olumsuz etkiledi. Böylesi periyotlarda bu cins etkilenmeler pek olağandır. Fakat sorun yalnızca seçim süreci değil; geçmişten bugüne gelen sıkıntıların birikimi de var. Samandıra’da oyuncularla buluştum ve bu sıkıntıları geride bırakmak için özel konuşmalar yaptık. Evvel Samandıra’da, akabinde kulübümüzde ve sonra da topluluğumuzla birlikte kenetlenerek bu problemleri aşacağız. O güç bu büyük toplulukta ziyadesiyle var. Biz de bu sürece hazırız.

-Fenerbahçe’ye dair en büyük hayaliniz nedir?

Hayalim tabi ki şampiyonlukla bir arada tüm branşlarımızın Avrupa’da kelam sahibi olduğu, mali açıdan kendi ayakları üzerinde duran, zorluğu da sevinci de birlikte yaşayan bir ve bütün bir Fenerbahçe. Bu hayalim için ben ve yönetici arkadaşlarım var gücümüzle çalışacağız.

-Taraftara bildiriniz nedir? Neler söyleyeceksiniz?

Fenerbahçe’nin en büyük gücü her vakit taraftarı olmuştur. Antalyaspor maçında da stadımızı dolduralım, grubumuza 90 dakika boyunca kesintisiz dayanak verelim. Oyuncularımızın da bu takviyeye gereksinimi var. Daima birlikte bu enerjiyi alana yansıttığımızda, Fenerbahçe’nin önünde hiçbir mahzur duramaz.

-F.Bahçe’nin 21.5 milyar borcu var’ diye bir açıklama yapmıştınız. Bu yüksek borçla nasıl bir yol izleyeceksiniz?

Biz daima şunu söyledik: F.Bahçe’nin gelir yaratma sorunu yok, masraf sorunu var. Harcamalarda dengesizlik var. Hakikat, kulübün geleceğine yatırım olan, bedel üreten harcamalar var; lakin bir de karşılığını vermeyen verimsiz harcamalar var. Bizim gayemiz bu verimsiz harcamaları ortadan kaldırmak. Ali Bey ve takımı çok hoş işler yapmış, hakkını teslim etmek lazım. Fenerbahçe’nin menfaatlerini gözeterek kıymetli mutabakatlara imza atmışlar; 300 milyon dolar üzere bir gelir yaratılmış. Yani bütçe yönetilemeyecek bir durumda değil. Biz de bunun üzerine çalışıyoruz, gerekli tedbirleri alacağız. Gerçekçi ve sürdürülebilir bir mali yapı kuracağız. Popülist değil, stratejik adımlar atacağız.

-İki ay sonrası yapılacak genel şura, seçimli genel şura olabilir argümanları var…

2027 kongresine kadar bu mevzu gündemimizde değil. Daha yeni seçimden çıktık. Fenerbahçe’yi seçimler zati çok yordu ve ziyan verdi. Bizim önceliğimiz seçim değil istikrar ve muvaffakiyet. Artık gücümüzü sandığa değil, alana ve kulübümüzü geleceğe taşıyacak projelere harcayacağız.

-Eski Fenerbahçe ruhunu geri getirmek ismine eski atletleri idareye eklemeyi düşünüyor musunuz?

Ben dahil üç tane eski ulusal sportmen var idarede. Dünyanın en büyük spor kulübü Fenerbahçemizin, her branşında tarihimize ismini altın harflerle yazdırmış birçok sportmeni var. Ortalarında her gün konuştuklarım var, birçoklarıyla da daima irtibat içindeyiz. Bizim kulübümüz için vefa çok değerli. Geçmişine sahip çıkmazsan, vefalı olmazsan büyüyemezsin. En başta söylediğimi tekrar söylemek istiyorum; biz birlik olacağız, birlik ve beraberlik içinde çözemeyeceğimiz tek bir sorun yok. Fenerbahçemiz için var gücümüzle çalışıp, şampiyonlukları birlikte kutlayacağız.