Bursaspor Kulübü, mutabakat sağladığı oyuncuları Özlüce İbrahim Yazıcı Tesisleri’nde düzenlediği lansman ile tanıttı. Lansmana Bursaspor Başkanı Hayrettin Gülgüler, Bursaspor 2’nci Lideri ve Futbol Şube Sorumlusu Emin Adanur, Futbol Şube Sorumlusu Yardımcısı Tamer İşler’in yanı sıra; oyuncular Reagy Ofosu, Ozan Sol, Luka Capan, Namiq Alasgarov, Hasan Ayaroğlu, Ufuk Budak, İsmail Yüksek, Massimo Bruno, Erhan Erentürk ve Tim Matavz katıldı.

Uzun olmayan fakat yorucu bir süreçten çıktıklarını belirten Emin Adanur, Bursaspor ailesine yeni 10 üyenin katıldığını tabir etti. Adanur, “Bursaspor olarak çok güçlüydük, bugünden sonra çok daha güçlüyüz. Bulunduğumuz yerden çok kısa müddet sonra Süper Lig amaçlarımıza ulaşabileceğimizi topluluğa, Türk futboluna göstermek istiyoruz. Bursaspor topluluğu için en güzeli neyse o olur. Hepinizden çok dua bekliyorum, dayanaklarınız, topluluğun birlik ve beraberliği çok önemli” dedi.

Başkan Gülgüler de transferlerin topluluğa güzel olması dileğinde bulundu.

JORQUERA SÜRPRİZİ

Futbol Şube Sorumlusu Yardımcısı Tamer İşler de, transferler hakkında bilgiler verdi. 6 yabancı ve 5 yerli transfer bulunduğunu kaydeden İşler; Massimo Bruno, Tim Matavz, Reagy Ofosu, Namiq Alasgarov, Erhan Erentürk, Ozan Sol ve Ufuk Budak ile 1 yılı opsiyonlu olmak üzere 3 yıllık mutabakat sağladıklarını açıkladı. İşler; Luka Capan ve Hasan Ayaroğlu ile 2 yıllık muahede sağlandığını ve İsmail Yüksek’in de 1 yıllığına Bursaspor’da kiralık oynayacağını söz etti.

Tamer İşler, Bursaspor’un eski oyuncusu Cristobal Jorquera ile de 1 yıllığına mutabakata vardıklarını belirtti.

EMİN ADANUR: OYUNCULARIMIZ EN KIYMETLİLERİMİZ

Oyuncuların ayrılmalarının akabinde Emin Adanur, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bursaspor’un eski Brezilyalı golcüsü Fernandao’yu bir müddet düşündüklerini sonra vazgeçtiklerini belirten Adanur, oyuncu satışına ait gelen bir soruyu ise “İlk geldiğimiz günde de söylemiştik, bir futbolcunun isteği olmadığı sürece bonservisiyle satılmamasını istiyoruz. Şu an bir oyuncu satışına muhtaçlığımız yok, şu an oyuncularımız en kıymetlilerimiz” halinde karşılık verdi.

“İÇİMİZE SİNEN BİR KADRO OLDU”

“Transferde içimize sinen bir grup ortaya çıktı” diyen Adanur, kelamlarını şöyle sürdürdü: “Sahaya batığımız vakit başımızda soru işareti olmayan oyunculardan oluşan bir kadro oldu. Transfer tahtası uzun anlatılabilecek bir kıssa, bu öyküde birçok arkadaşımız yer aldı. Bütün grup arkadaşlarımın inanılmaz bir emeği oldu. Ben sonuç kısmındaydım, devreye girmem gereken yerde giriyordum. Bize çok fazla yardım etmek isteyen de ortaya çıktı, pürüz olmak isteyen de. Zoru başardık. Birçok arkadaşımızla birlikte gerçekleştirdik. Transfer tahtası ile alakalı ilerleyen vakitlerde konuşmam gerekiyor. Bursaspor’un geçmişinde bu kadar ziyanlar verilmiş, bu mevzuyu kenara atamam. Büsbütün şeffaf olup, yanlış varsa en başta bunu topluluğa anlatacağıma kelam verdim. Geçmişte yapılan çok yanlış mutabakatlar, verilmemesi gereken kelamlar, birebir paranın birden fazla ödendiğini gördük. Yalnızca takip edilmediğinden ötürü. Geldiğimiz gün yazı gelmiş, 267 bin Euro. Yalnızca mahkemeler takip edilmediği için. Birebir senetler birden fazla gelmiş, biz geri almamışız, futbolcu tekrar almış. Biraz güç çözüldü, sıkıntı çözülmesinin sebebi de bizden evvel verilen ve tutulmayan sözlerdi. Kendimizi tabir edene kadar 2-3 hafta geçti. Hakikaten çok bir süreçti. Futbolcuların yalnızca parayı almasıyla bitmiyor, parasının tamamını ödediğimiz oyuncularla bile bürokrasi sorunu yaşıyorsunuz. Titi ile anlaşmışız, senetleri de vermişiz, ardından onay almamız gerekiyor. UEFA, mevzuyu Titi’nin eski avukatına göndermiş, o avukatı da ben bu muahedeyi kabul etmiyorum diye yazı yazmış, Titi’ye tekrar ulaşıldı, bu defa kendi avukatı yazı gönderdi. Gri pasaport müracaatında bulunduk, bu imkan bize verilmedi. Hollanda’ya gideceğiz x bir oyuncu ile görüşeceğiz, Hollanda’dan geldiğimizde pasaportu size teslim edebiliriz dedik, biz Kurtuluş Savaşı veriyoruz, dünya üzerinde 2-3 arkadaşımızın rahat dolaşabilmesini isterdik. Bağlantı çağında zorluk yaşıyoruz, oyuncular, kulüpler hepsi tıpkı sınır üzerinde. Otomobille hepsine birer ikişer saatlerle gidebilirsiniz, oralara gitme imkanımız olsaydı çok daha kısa müddette sonuçlandırabilirdik. İnanıyorum ki, temas kurabilseydik teğe bir görüşebilseydik, çok daha düşük sayılara bitirebilirdik. Faizler noktasında oyuncuların ve kulüplerin yardımcı olabileceklerini düşündük fakat kuruşu kuruşuna aldılar. O taraftan bir kırılmamız oldu, işin gecikmesinde ulaşım zahmetimiz en kıymetli şey.”