TURGAY DEMİR – RAFALEX

Önce Talisca’ya bir ileti gönderelim… Hani, Beşiktaş’ı seviyorum falan diyordun ya, artık sevmene gerek kalmadı kanka, biz o işi Rafa ile hallettik!.. Futbol atışın özgür olduğu bir mecra! Herkes futbolu bilir (!) ve en yeterli de kendisinin bildiğini sanır!.. Hal bu türlü olunca, bazen “müthiş beyinler” karşılaştırmalar yapar.

Şimdilerde birileri de Rafa Silva’yı Tadic ve Mertens’in bugünüyle kıyaslayarak, “İkisi de Rafa’dan iyi” falan diyorlarmış… Komik ötesi vesselam… Rafa’nın topu ayağıyla attığı yere Tadic eliyle atabilir mi, şüpheliyim…! Mertens’in bugün oynadığı futbolu ise Rafa ayağının içi yahut dışıyla değil yalnızca topuğuyla oynar… Topuğu yeter yani… Lig, kupa ayırmayan Rafa Silva dün Antalya’da attığı nefis golle hem maçı kotardı, hem klasını konuşturup saçmalayanları susturdu!..

Rafa’nın oyun aklı, futboldaki anları yakalaması onu Mertens ve Tadic’ten çok daha yükseklere koyuyor. Rafa Beşiktaş’ın Alex’idir, biriyle kıyaslayacaksanız KrAlex’le kıyaslayın derim ben. Nokta. Solskjaer, Antalya’da rotasyonlu bir takım çıkardı ve gençlere de talih verdi. Yeni transfer genç Arroyo’nun büyük heyecanı her halinden aşikardı. Gol atmış olması ona özgüven kazandıracaktır. Bu çok olur lakin Beşiktaş’ta mı olur yoksa masraf diğer yerlerde mi olur bilemem.

Sonradan oyuna giren 20 yaşındaki Fahri Kerem Ay ise bana nazaran kısa müddette Beşiktaş formasını birilerinin sırtından alacak bir potansiyele sahip. Daha çok müddet aldığında bunu herkes kabul edecektir. Ziraat Türkiye Kupası dönemi ikili kupayla kapatma imkanı yaratan bir turnuva. Beşiktaş bu kıymetli Kupa’yı bir kere daha müzesine götürebilirse bu dönem heba olmamış olur.

SİNAN VARDAR – KURTARICI RAFA SILVA

Turizmin başşehri Antalya’da, hoş bir havada oynanan ve seyircinin fazla ilgi etmediği maç sakin bir atmosferde başladı. Beşiktaş, ligde argümanının kalmadığı aşikâr olduktan sonra birinci gayesini Türkiye Kupası’nda tipi geçmek olarak belirledi ve bu maçı kazanmak zorundaydı. Antalyaspor ise ligde orta sıralarda gayret ederken kupada güya hiç gayesi yokmuş üzere bir futbol ortaya koyuyordu.

Beşiktaş, Masuaku’nun büyük uğraşla taşıdığı durumda yaptığı nefis asistle öne geçti. Siyah-beyazlıların yeni ve genç oyuncusu Arroyo, boş durumda topu ağlara göndererek grubunu 1-0 öne geçirdi. Birinci yarı boyunca oyun denetimi büsbütün Beşiktaş’ın inisiyatifindeydi. Golden sonra öbür bir konum yaşanmadan devre, Beşiktaş’ın 1-0’lık üstünlüğüyle tamamlandı. İkinci yarıya Beşiktaş üç oyuncu değişikliğiyle başladı. Joao Mario, Arroyo ve Emirhan çıkarken; Mustafa, Rashica ve Tayyip Talha oyuna girdi.

İkinci yarıda da birinci yarının gibisi bir futbol alandaydı. Ne yazık ki gol durumu ve şut eksikliği göze çarptı. Özetle, tatsız ve temposuz, seyirciye heyecan vermeyen bir maç izledik. Lakin Beşiktaş’ın istediği üzere sonuçlandı. Burada kayda bedel tek durum, kurtarıcı Rafa Silva’nın kusursuz golüydü.

Gençlere her vakit değer veren bir futbol adamı olarak, bilhassa Mustafa Hekimoğlu ve Semih Kılıçsoy’a takviyemi daima lisana getirdim. Fakat Hekimoğlu, 45 dakika baht bulmasına karşın ne yazık ki alanda hiçbir varlık gösteremedi. Artık şapkasını önüne koyma vakti geldi. Bu fırsatlar bir daha ele geçmez. Canım kardeşim, artık Beşiktaş’ın büyüklüğünü kavrayarak elinden gelen her şeyi yap. Bir daha bu bahtı yakaladığında vasat bir futbol ortaya koyma. Beşiktaş, kümesini önder tamamlayarak çeyrek finale yükseldi. Bu, topluluk için bir umut oldu. Temennim, çeyrek finalde de başarılı olup finale kalmaları ve geçen dönem olduğu üzere kupayı kazanmaları.