Spor yazarları St. Patrick’s – Beşiktaş maçını yorumladı!
MUSTAFA ÇULCU – KARARINDAN EMİN DEĞİLDİ
Beşiktaş zayıf rakibi karşısında oyuna çok tesirli ve istekli başladı. Oyunun denetimi büsbütün Beşiktaş’taydı. Birinci yarıda sağ kanadı Ernest Muçi ile tesirli kullanarak farka gitti. Orkun Kökçü, Rafa Silva, Ernest Muçi ve Tammy Abraham, St Patricks karşısında hayli etkiliydiler. Fakat bu skor Beşiktaş’ı aldatmamalı zira karşısında birinci yarı hamle istatistiklerinde gol beklentisi dahil hepsi sıfır olan çok etkisiz bir rakip vardı. Beşiktaş’ın savunmada yaşadığı badireler devam ediyor. İkinci yarı Beşiktaş oyunu rölantiye aldı. Patricks daha tesirli göründe ve ikinci yarının çabucak başında gol buldu. Beşiktaş skor farkı yakalayınca maç bir anda milletlerarası resmi hazırlık maçı havasına döndü. Daha evvel mühlet almayan yahut az mühlet alan oyuncuları alana sürerek teknik yönetici Ole Gunnar Solskjaer bunu fırsata dönüştürdü. Tıp Beşiktaş’a güzel olsun.
Sloven David Smajc 36 yaşında. 2023’de Beşiktaş’ın içeride 5-0 yenildiği Club Brugge maçını yönetmişti. Geçen dönem Uluslar C Ligi’nde yönettiği Bulgaristan-Lüksemburg maçında gösterdiği 11 sarı kart ile şaşkınlık yaratmıştı! Bu dönem ikinci maçı. Maalesef Konferans Ligi olunca UEFA’da maçlara 2. kategori hakem kullanılıyor. İdare anlayışına baktığımızda düşük profil bir hakem. Patricks’in 39’da Lennon ile attığı gol öncesi açık faul vardı gol iptali doğruydu. 41’de Lennon ceza alanı içinde Abraham’a net bir faul yaptı. Hakem penaltı verdi
Sanırım verdiği karardan emin değildi! Zira VAR penaltı kararını onaylayınca hakemin yüzü değişti bu defa birinci çaldığı düdükten daha tesirli bir düdükle kararını tekrarladı. Patricks’in 49’da Power ile bulduğu golde ofsayt değerlendirmesine her ne kadar açılar doyurucu olmasa da VAR’a itimat duymak zorundayız.
TURGAY DEMİR – OGS KALSIN
Konferans Ligi yolunda, 300 bin nüfuslu Güney Dublin’in temsilcisi St Patricks 1929’da kurulmuş ve yaklaşık yüz yıldır ismini duyurmaya çalışıyor… Bildiğin kasaba grubu… En değerli oyuncusu 350 bin Euro olan bu türlü zayıf bir rakibi deplasmanda dörtlemek tipi kolaylamak demek. Bu tartışılmaz. Lakin bu galibiyet, dönem öncesi hangi Beşiktaşlı’ya, ne kadar umut verdi işte orası tartışılır… Birinci 45 dakikada herkesin yerli yerinde oynadığı, OGS dahil kimsenin de şapkadan tavşan çıkarmaya çalışmadığı bir manzarayla alana yayılan Beşiktaş, Rafa, Muçi, Abraham, Orkun ve Babel havasında oynayan Joao Mario’nun tesirli oyunlarıyla dört gol buldu. Bu devirde İrlanda temsilcisi Beşiktaş kalesine pek gelemedi… İkinci yarıda Beşiktaş vites düşürünce rakip bir gol ve iki de durum buldu.
Solskjaer skorun da verdiği rahatlıkla çokça değişiklik yapmasına karşın Onur, Rafa ve Abraham çizgisini bozmadı. İskeletin ön tarafının bu olduğu katılaşmış oldu böylelikle. Mert ve önündeki Paulista da bana nazaran iskeletin art tarafı… N’Didi geldiğine nazaran artık daha ısıran bir orta saha olacağını da söyleyebiliriz. Bu vesileyle şunu da söylemeliyim; Arroyo ve Demir Ege bu dönem yeteri kadar mühlet alacaklar üzere geliyor bana. Bu noktada değerli olan bu gençleri gerçek vakitte oynatmak ve gelişimlerine katkı sağlamak. Yoksa kenarda tutup tutup sıkışınca alana atmak onları kazanmak değil kaybetmek olur. Hiç kuşku yok ki, OGS tutkunları artık “Solskjaer kalsın!” demeye başlayacaklar. Ligde ya da Avrupa’da alınacak birinci mağlubiyette ise tribünde isyanlar başlayacak. Ben bir defa daha haykırmak istiyorum; OGS, Beşiktaş’ın hocası değil. NET.
SİNAN VARDAR – TESELLİ GALİBİYETİ
Shakhtar karşısında kaybedilen cinsin akabinde Beşiktaş için St. Patrick’s ile oynanan bu maç, moral açısından kıymetli bir fırsat oldu. Rakibin bütçesi ve takım düzeyi bir epey düşük olsa da siyahbeyazlıların bu usul bir galibiyete gereksinimi vardı. Hakikaten alınan sonuç, tam manasıyla ilaç üzere geldi. Teknik Yönetici Ole Gunnar Solskjær, grubunu 4-2-3-1 dizilişiyle alana sürdü. Bu formasyon, atakta Beşiktaş’a kıymetli bir esneklik sağladı. Bilhassa kanat oyuncuları Muçi ve João Mário sık sık yer değiştirerek St. Patrick’s savunmasının istikrarını bozdu. Maçın başından itibaren uygulanan ağır pres, rakibi yanılgıya zorladı. Gollerin de gösterdiği üzere Beşiktaş bilhassa sağ kanadı tesirli kullandı; Svensson ve Muçi’nin bindirmeleriyle birçok konum üretildi.
Siyah-beyazlılar, birinci yarıda oyunu büsbütün denetim etti. Hem dizilişin sağladığı istikrar hem de oyuncu kalitesinin farkı, temsilcimizin devreye 4-0 üzere rahat bir skorla gitmesini sağladı. Tammy Abraham ise tarihe geçti. İngiliz golcü, Beşiktaş formasıyla bir Avrupa kupası maçının birinci yarısında hat-trick yapan birinci oyuncu oldu. Abraham’ın isteği ve coşkusu, gruba olumlu bir hava kattı. İkinci yarıya ise skorun rehavetiyle başladık ve kalemizde golü gördük. Sakatlığı mı oldu bilemiyorum fakat Jonas Svensson – Tayfur Bingöl değişikliğine mana veremedim. Birinci yarıda en işlek bölge sağ taraftı; bu değişiklikten sonra da golü yedik, açıkçası şaşırmadım. Oyun, ikinci yarıda durağan hale geldi. Beşiktaş, skor avantajını alarak konutuna dönmeyi bildi. Şunu da belirtmek lazım; St. Patricks’in birinci 11’inin toplam kıymeti yalnızca 500 bin Euro. Bu paraya Beşiktaş’a bir değil yarım futbolcu bile getiremezsiniz. Bunu da göz gerisi etmemek gerek.
