GÜRCAN BİLGİÇ – İNANMIYORLAR!

Maçı nasıl yorumlamalı ?
Bir gün evvel Galatasaray maçındaki hakem kararlarının akabinde, başında “kazansak ne olur ki” diye alana çıkan bir ekip var güya…
Ya da rakip kaleye adeta “yürüye yürüye” gittiğini görerek, konumları üst üste harcayan, “büyük fark olmalıydı” diyeceğimiz bir maçtan 2-1’e sevinen grup mı?
Kalecisinin yere yatmadığı bir maçta, “şimdi yiyecekler bir tane” telaşını yaşatıp, rakibini bu kadar oyuna sokan “kararsız – telaşlı” bir imaj mü?

Galibiyeti getiren iki golün sahibi En-Nesyri’nin, kaçırdıkları, değerlendiremedikleri, “nasıl olur” dedirttiği durumları mı?
Ezeli rakibinin taraftarı hakem kararlarıyla kazanılan maçı futbolcularıyla “şenlik havasında” kutlarken, Kadıköy’dekilerin ekibi – oyuncuları – rakibi unutup, idareyle girdiği hesaplaşma mı?
Acayip bir 90 dakikaydı.
Kazanılan maçtan konuta dönen taraftarın “mutsuz” olmayı seçtiği dönemin klasiği ortasına girecek.

Mücadeleden vazgeçen taraftar oldu mu, hele hele Fenerbahçe tribünüyse, Mourinho’nun da Ali Koç’un da başı kederde demektir.
Zira her rakibe alanda meydan okursun fakat kendi taraftarın karşındaysa, hiçbir bahtın kalmaz.
Penaltıyı kaçırmasına karşın Dzeko’nun liderliği olmasa, kaos daha da büyüyecekti.
Bu nedenle başta “Special One” olmak üzere, karşıdan esen rüzgarı artlarına almak için strateji, öncesinde de taraftarın kendi hislerini yaşayacağı oyunu bulmalılar. Galatasaray’ı “yenilmez” yapan bir tertiple, diğer türlü savaşamazlar.

EMRE BOL – BANA SOOOR!

İlk yarıda 0.06 gol beklentisi olan kadrodan gol yemek inanın ayıptır! İdaresiz, lidersiz, hocasız, çok fazla eksiği olan hatta göğüs reklamı dahi alamayan, alanında değil uzaklarda maç ve idman yapan bir gruptan…
Ya Fenerbahçe tribünlerine ne demeli? Kimi taraftarcıklar, “Ali Koç istifa diyebilmek için” grubun gol yemesini bekliyorlar! Ne yazık…
Ne acınası… Aslında maçın başında çalan merhum Ferdi babanın, “Bana sor, mutsuzluğu bana sor” müziği Fenerbahçe taraftarının bir özeti!

Oysa Fenerbahçeli olmak mutluluğun tanımıdır. Bizler Fenerbahçe’yi yalnızca şampiyon olsun diye sevmedik.
Öte yandan…
Fenerbahçe forması sorumluluk almayı gerektirir. Bunu başta Levent Mercan olmak üzere 7 oyuncuya daha söylüyorum. Sizin yaptığınız geri ve yan pasları herkes yapıyor!
Mourinho yeniden bütün planını sol kanatta Kostiç’in yapacağı ortalarla girilecek konumlar üzerine kurmuş. Aslında bu planın işlediğini söyleyebiliriz. Lakin sağ kanatta Tadiç inanılmaz etkisizdi.

Merkezden de gerekli dayanak verilmeyince, Hatayspor üzere ligin zayıf kadrolarından birine bile gerekli sayıda duruma girilemedi.
Sevgili dostlar; dönem başından bu yana söylediğim bir şey var.
Fenerbahçe oyuncu ve oyun kalitesini 2-3 tık üst çıkarmalı diye… Bunun yanında taraftar kalitesini de eski hale getirmeli!
Kulüp siyaseti inanılmaz derecede kadroya sirayet ediyor. Mourinho üzere zeki bir adamın dönemin birinci yarısına gelindiğinde birtakım şeyleri fark etmesi kural.
Yoksa güç…

MUSTAFA ÇULCU – STANDARDI YOKTU

Fenerbahçe rakip tanımaksızın plan, proje, futbol aklı, olmadan temposuz ve makus oynuyor. Bırakın çift santraforu, beş santraforla oynasa beyhude. Fenerbahçe, yabancı hakem istemek yerine futbola yabancı olanları göndermeli. Mourinho’nun oynattığı futbol bu olamaz, kazanmasına karşın taraftarın istediği Fenerbahçe, bu olamaz.

Yeni ve genç FIFA hakemimiz Oğuzhan Çakır, atletik ve fizik yapısıyla dikkat çekiyor. Maçın başında Tadic’e denetimsiz hareketi dolaysıyla Kilama’ya sarı kart göstermeliydi, göstermedi. 55’te Amrabat tıpkı hareketi Pedro’ya yapınca sarı kartı gösterdi. 37’de Fenerbahçe, 46’da Hatayspor penaltı bekledi devam kararları hakikat. Pedro’nun kayarak Fred’e denetimsiz hareketine hakem sarı gösterdi, kırmızı hududunda bir karttı.

Osayi’nin kaleci Erce’ye yaptığı hareket faul, tamam lakin sarı olmalıydı. Kart göstermedi! Diack’ın Fred’in ayağına denetimsiz hareketi net sarı kart lakin vermedi. Bu tedavi esnasında kümelenmiş oyuncular ortasında Aboubakar’ın Fred’e baş ile bir aksiyonu var bu pilot çekimde sarı kâfi görünüyor lakin futbolda baş bir nevi silah kullanmak üzere yaralayıcı darbedir kırmızı kart gerçek olandır. Sokak kültüründeki baş ile futbol kültüründeki baş tıpkı ölçümlenemez.

Bu manzara yetersizliği ile de biz baş başa didişme işe Fred’e o vakit niçin sarı çıkmıyor tek taraflı ise ki o denli görünüyor o vakit Aboubakar’a kırmızı çıkmalıydı. Uzatmalarda Szymanski’ye yapılan net penaltı sağ dizi ile Oğuzhan rakibine denetimsiz aksiyonda bulunuyor. Hakemin alanda vermesi gereken bir penaltı VAR’dan geldi hakemin puanı düştü.